1 Nisan sabahına kadınların zaferi ile uyandık. Haberi bile herkesin yüzüne bir gülümseme, gönlüne bir ferahlık, geleceğine bir umut getirmeye yetti. 81 kentin 11’inde, 922 ilçenin 64’ünde belediye başkanı seçilen kadınlara baktığınızda son derece iyi eğitimli, mütevazi, zarif ve çalışkan insanlar görüyoruz karşımızda. İyi iletişim kuran, ne yaptığını ve ne yapacağını çok iyi bilen, işine odaklanmış, milletine hizmet etmek için yola çıkmış kadınlar.

Bu çok sevindiğimiz sonucu biraz irdeleyince aslında resmin o kadar da parlak olmadığını görüyoruz. 1930 yılında Belediye seçimlerine ilk kez katılarak Türkiye’de siyasi arenaya giren ve 1934 yılında milletvekili seçme ve seçilme hakkı kazanan kadınlarımızın halkın %50 sini temsil etmesine rağmen siyasete katılma oranları çok düşük. Üst düzeylere çıktıkça bu rakam tahmin edeceğiniz üzerine daha da düşüyor. Birleşmiş Milletler Kadın Birimi ve Parlamentolar Arası Birlik haritasına göre Türkiye kadın bakan sayısında 182 ülke arasında 173’üncü sırada. Daha gidilecek çok yolumuz var anlayacağınız. 

Kadınların sadece siyasette değil tüm alanlarda daha fazla temsil edilmesi, daha aktif rol almaları elbette başta toplumsal cinsiyet eşitliği açısından önemli. Sadece farklı bir cinsiyete sahip oldukları için değil, farklı yaşam deneyimleri ve sorunları olan bireylerin karar alma süreçlerine farklı perspektifleri yansıtarak daha kapsayıcı olabilecekleri için. Dünyada her şey kadının eseridir, diyor ya Atam o halde bu başlayan umut ışığını arttırarak hayatın her alanına yaymayı, çoğaltmayı hedefleyelim hep birlikte ve güzel eserler bırakalım çocuklarımıza. Daha çok dinleyelim kadınlarımızı, daha çok alan açalım onlara, lider olabilmeleri için evinden, çoluğundan çocuğundan fedakârlık yapmak zorunda bırakmayalım, vicdan azabı çektirmeyelim bunları yaptığı için. Kendi potansiyellerini keşfetmelerine ve hedeflerine ulaşmalarına toplumsal baskılarla engel olmayalım. Siyasette, eğitimde, girişimcilikte, uzayda, denizde, sahnede nerede ne zaman nasıl durmak isterlerse durabileceklerini bilsinler. Daha güzel eserler yaratsın kadınlarımız, daha güzel eserlerin yaratılmasına ilham olsunlar. 

Her şey çok güzel olmadı mı şimdiden? Daha da güzel olacak… Bir de eğitimde, sağlıkta, adalette bu olumlu havanın estiğini düşünseniz ya, kim tutar o zaman Türk kadınını…